“Butch Lezbiyenler ve HDPKK”
başlıklı yazıma gelen tepkilere şöyle bir baktım ve gülmekten
yarıldım.
Bu kadar mı komik, bu kadar mı salak,
bu kadar mı cahil olunur? Tam bir karakomediydi...
Feminizminden anlamayan feminist Çiğdem
Mater, homoseksüel ulusalcımız Oray Eğin, Ermenilik'inden başka
'satacak' bir şeyi olmayan Hayko Bağdat ve kendini solcu zanneden
İsmail Saymaz.
Yanlarına odatv'yi de alıp hep
beraber, akıllarınca dalga geçmiş, sonra da hönkürmüşler
yazıma.
Ne güzel de yanyana gelmişler, değil
mi?
Birbirlerine ne kadar da yakışıyorlar,
değil mi?
Hele bir de sosyal medyadaki diğer PKK
ve CHP fanatiklerini de arkalarına koyunca, dört dörtlük bir
Kemalist/Kemalizm resmi çıkıyor ortaya.
Şimdi ben bu pokemonların
söylediklerine tek tek cevap verecek değilim elbette.
Lakin ısrarla sorulan şu üç soruya
topluca cevap vermek istiyorum:
Neden bir İslamcı “dildo” gibi
“ayıp” şeylerle uğraşır da onu sosyolojik tahlillerinde bir
metafor olarak kullanmaya çalışır?
Böyle bir İslamcı çok mu porno film
seyretmektedir de böyle “ayıp” mevzulara girmektedir?
Yoksa çok mu cahildir de haddini
bilmeyip sahası dışındaki meselelere duhul etmeye cüret
etmektedir?
Cevabımız şöyle:
Milletin poposunu kurcalamak da
ayıptır, fakat bir proktologun “popo kurcalamak ayıptır”
demesi daha ayıptır.
Demem o ki, şayet lezbiyenler
masallarda değil de kanlı canlı olarak dünyamızda, hemen yanı
başımızda yaşıyorlarsa, bir sosyologun onlar hakkında okuma ve
araştırma yapmaması asıl ayıp olandır.
Nitekim queer teoriye girip de
lezbiyenliği mevzubahis ettiğinde ilk karşılacağınız
mevzulardan biri de dildodur.
Sırf Judith Butler'ın Maria Cyber'la
yaptığı söyleşiye baksanız ne demek istediğimi anlarsınız:
Cyber: “Feminist hareketle de
sorunlarım var, mesela dildo.”
Butler: “Bununla bir sorunu mu varmış
feministlerin?”
Cyber: “Evet, hâlâ da var.”
Butler: “Sorunları neymiş?
Yeterince haz verici olarak görmüyorlar mı?”
Cyber: “Onunla sorunlular çünkü
onun penis için bir ikame olduğunu düşünüyorlar.”
Butler: “Muhtelemen onu
anlamadıklarından. Asıl penis, dildo için bir ikamedir. Bu bir
şaka ama yine de mühim bir şaka zira dildonun mu yoksa penisin mi
önce geldiği sorusunu soruyor.”
Bakın şu dildonun yaptığına! Bir
anda çok sofistike bir teorik tartışmanın nasıl da merkezine
yerleşiveriyor:
Bir tarafta dünyada militarizmden
kapitalizme, ırkçılıktan ekolojik felaketlere kadar ne kadar belâ
varsa, hepsinin temel müsebbibi olarak ataerkil düzeni gören ve bu
yüzden erkekliğe dair bütün temsilleri yok etmeye ahdetmiş, bu
minvalde dildoya bile lanet okuyan feministler var;
diğer tarafta onlarla dalga geçen
queer teorisyenler.
Sırf bu mevzuyla alakalı kaç tane
teorik makale yazılmıştır tahmin bile edemezsiniz.
Evet bizzat dildo eksenli olanlardan
bahsediyorum.
Bakınız; Arpita Das'ın “Dönüştürücü
Bir Siyasi Araç Olarak Dildo: Feminist ve Queer Perspektifler”
başlıklı makalesi.
Bakınız; Suzanna Danuta Walters'ın
“Buradan Queer'e: Radikal Feminizm, Postmodernizm ve Lezbiyen
Gözdağı (ya da Neden Bir Kadın Daha Çok Bir G.tveren Olamaz?)”
başlıklı makalesi.
Bakınız; Heather Findlay'in “Freud'un
Fetişizmi ve Lezbiyen Dildo Tartışmaları” başlıklı makalesi.
Bakınız; June L. Reich'ın “Cinsiyet
S.kişi: Dildo Yasası” başlıklı makalesi.
Ha bu arada hem dildo hem de butch
lezbiyenlerle alakalı olarak bakınız: Carellin Brooks'un “Kadının
Her Bir Santimi: Fallik Sahiplik, Dişilik ve Metin” başlıklı
kitabı.
Yerim olsa daha yüz tane daha makale
koyardım. Ancak sanıyorum dildonun ne kadar “mühim” bir
teorik, sosyolojik, psikanalitik ve siyasi mesele olduğu ortaya
çıkmıştır.
“Dildo” dendiğinde akıllarına
sadece porno film gelenlerin, entelektüel repertuarlarında bu
türden kitap ve makalelerin olmadığı kesin.
Entelektüel repertuarları porno
filmlerle sınırlı olanların, “dildo”yu telaffuz ettiğiniz
vakit sırıtarak “Ayyyy! Ne diyon sen öyle pornocu yobaz herif?!”
demelerinde yadırganacak hiçbir şey yok.
Şunu da ilave etmeme müsaade edin:
Makalemle dalga geçen zırcahil
gerzekler, beyinleri yeterse, Zizek'in “Organs without Bodies:
Deleuze and Consequences” (Bedensiz Organlar: Deleuze ve Sonuçları)
kitabını okusunlar da butch lezbiyenler ve dildo arasındaki rabıta
üzerine neler yazılı bir görsünler derim.
Psikanalizin en temel meselesinin
cinsellik, cinsiyet ve beden olduğunu; ve dolayısıyla penis,
klitoris, anüs, dışkı, meme, kusmuk, orgazm, iktidarsızlık,
fetişizm, kadın, erkek, LGBTT, cinsel fanteziler, porno filmler
gibi mevzularla iştigal ettiğini söylemeye gerek var mı?
Maalesef bu ahmak Kemalistler için
gerek var.
Ezcümle sevgili pokemon-kemalist
okuyucularım:
Şayet sosyoloji, felsefe, psikanaliz
okumak ayıp ya da komik değilse, bu sahalar dahilinde dildodan ya
da dışkıdan bahsetmek de ayıp ya da komik değildir.
Yine de size ayıp ya da komik
geliyorsa, bu sizin Recep İvedik tadındaki failliğinizden
kaynaklanmaktadır, mevzubahis protezden değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder